17 Eylül 2010 Cuma

FIFA11 Demo İncelemesi (PS3)

Evett.. Bekleyiş sona erdi.FIFA 11’in ve PES11’in demosunu PS3’te oynama keyfine erişenlerdenim.FIFA11’in tadını çıkardıktan sonra incelemeyi hazırlamanın vakti geldi diye düşündüm :D

Demomuzu kurduktan sonra Kaka karşılıyor bizi.Daha sonra menüden kontrol tarzımızı ve favori takımımızı seçiyoruz.Seçim için 6 takım sunulmuş bizlere ; Barcelona, Chelsea, O.Lyon, Bayer Leverkusen, Real Madrid ve Juventus.Seçimden sonra Arena geliyor karşımıza.Kaka ve Cech ile birlikteyiz burada da.Kaka ile çektiğim şutlar,dribling sırasında kameranın açısı ve 360 derece kontrol özelliği çok etkiledi beni.Daha bir gerçekçi olmuş.Grafikler çok iyi.Kaka ile yüzlerce şut çektikten sonra,açıklandığından beri dört gözle beklediğim kaleci olabilme özelliğin geçiş yapıyorum.Açıkca söylemek gerekirse kaleci olmanın bu kadar eğlenceli olabileceğini düşünmemiştim :D Daha yeni olmasına rağmen kaleci kontrolü çok rahat.Arenada kaleciyi kontrol ettiğimizde sağ üst köşede bir skor tabelası oluyor.Buradan yediğimiz,kurtardığımız ya da oyuncunun kaçırdığı gollerin sayısını görme imkanımız var.

Eğlenceli idmanımızı tamamladıktan sonra menüye bakıyorum.Sade bir menü sunmuşlar bize demo için.Bir dostluk maçı yapma imkanımız var.Kadrodaki değişiklikleri,rakip oyuncularla kimlerin eşleşeceğini,taktiği ayarlayabiliyoruz.Player Rules menüsü de kullanılabilir durumda.Burada kullanadığımız tek menü Custom Tactics.Maçımız 6 dakika sürecek şekilde  ayarlanmış.Stadyumumuz ise Santiago Bernabéu.Biz oyun hızı ve oynayacağımız seviye dışında bir seçim yapamıyoruz.Maça başlamadan önce ısınmak istersek diye stadyumda bire bir idman imkanımız var (: Start’a bastıktan sonra stadyumu,hakemleri ve merdivenlerden çıkıp sahaya dizilen oyuncuları görüyoruz.Oyuncular hakemlerle tokalaşıyor,sevdim bunu :D Maç başlıyor. Grafikler mükemmel.Taraftar desteği veee ilk golümü Messi ile atıyorum :D Gol sonrası sevinçler harika olmuş.Acayip gerçekçi.Kendimi orada hissettim sanırım birkaç saniye :D Maç sonucu Barcelona:4 – Real Madrid:1. Güzel maçtı,ellerime sağlık :D

PC’de PES’i geçer mi bilemem ama, playstationda PES’e gerçekten rakip olacağı kesin.Belki PES’in koltuğuna bile oturabilir, kim bilir (: Tam sürümleri çıktıktan sonra belli olacak artık her şey.
Kesinlikle demoyu oynamanızı tavsiye ederim.

Saat 05.59, gözlerim ağrımaya başladı.Yatmak için çok geç ama uyumam gerek sanırım.İncelemeyi de uyanınca yayınlarız o zaman.

İyi sabahlar hepinize..

Not : İnceleme gecikti bayağı.Affınıza sığınıyorum.

Kendime not : FİFA11 çıktığı gün A-LI-YO-RUM !

16 Eylül 2010 Perşembe

Sabri Sakatlandı

Abi bu milli takıma giden oyuncularımız sağlam dönme ihtimali yok mu ? Her sene aynı şey. Arda Turan ve Hakan Balta'nın ardından şimdi de Sabri Sarıoğlu.Kalça kaslarındaki kısmı yırtık nedeniyle, 3 hafta sahalardan uzak kalacak.Bu sağ bek sıkıntısı bitmeyecek mi ?..
İyileş be Sabri..


Sabri Sarıoğlu'nun Gaziantepspor maçı sonrasında oluşan ağrıları nedeniyle bugün yapılan tetkikleri sonucunda sol kalça kaslarında kısmi yırtık oluştuğu belirlendi. Tedavisine başlanan Sabri Sarıoğlu'nun yaklaşık 3 hafta forma giymesinin zor olduğu Sağlık Ekibi tarafından belirtildi.

15 Eylül 2010 Çarşamba

Fanatik

Böyle bir habercilik anlayışı var mı ? Hem dedikodu diyorsun hem de haber olarak yayınlıyorsun.Bu haber kim tarafından öğreniliyor ? Kim bildiriyor ? Kim öne sürüyor ?
Allah Aşkına, defolun gidin ya.

Barca'nın Dönüşü


Messi'nin coştuğu maçta Barcelona uçtu.Katalan ekibinin gollerini 22. ve 45. dakikalarda Messi, 33. dakikada David Villa, 78. dakikada Pedro ve 90. dakikada Dani Alves kaydetti.

Panathinaikos'un tek golü 20. dakikada Govou'dan gelirken, Barcelona Messi ile 55. dakikada bir de penaltı kaçırdı.Canı sağolsun (:


Kendimi playstationda maç yapıyormuş gibi hissettim abi :D

Valencia'nın bileği kırıldı.

Karşılaşmanın 63. dakikasında Rangerslı Kirk Broadfoot ile girdiği ikili mücadelede ayağı kırıldı.

 

Uzun süre sahalardan uzak kalması bekleniyor.Üzüldük.
Sahalara dönmesini bekliyoruz.

Fowles Yılın En İyi Beşi'nde.

ABD’li spor yazarları ve yayıncıları tarafından yapılan oylama sonucunda All-WNBA Birinci Takımı’nda Sylvia Fowles da yer aldı. 2010-11 sezonunda Galatasaray Medical Park için mücadele edecek olan Fowles, sezonu Chicago Sky formasıyla tamamlamıştı.

İşte En İyi Beş :

-    Cappie Pondexter    (New York Liberty)
-    Diana Taurasi          (Phoenix Mercury)  
-    Lauren Jackson       (Seattle Storm)
-    Tamika Catchings   (Indiana Fever)
-    Sylvia Fowles          (Chicago Sky)

 Geleceğini duyduğumda da sevinmiştim. Aynı performansı Galatasaray Medical Park için de göstermesini diliyorum.

14 Eylül 2010 Salı

Parçalına Sahip Çık !


Galatasaray'ın 1908 yılından beri giydiği en az arması kadar kutsal olan sarı kırmızı "Tam Parçalı" formasını geri istiyoruz. Son 13 senedir özlemle beklediğimiz bu formayı önümüzdeki sezonlarda yeni stadımızda görmek istiyoruz.
Kral Metin’in, Baba Gündüz’ün, Ali Sami Bey’in, Aslan Nihat’ın, Fatih Terim’in ve daha nice Galatasaray efsanesinin giydiği formadır Tam Galatasaray Parçalısı. Arda Turan, Emre Çolak ve daha nice gelecek efsanenin de giymesi gereken formadır. 


Galatasaray'ımız : 1 - Gaziantepspor : 0

Belki istediğimiz gibi bir oyun yoktu sahada ama takım ümit verdi.

Sisitem değişikliğinden başlayalım yorumlara.4-3-2-1 dizilişiyle başladık oyuna.Ufuk, Ali Turan, Neill, Servet, Insua, Mustafa Sarp, Ayhan Akman, Elano, Misimovic, Kewell ve Baros ile çıktık sahaya.İlk yarıya etkisiz başladık.Hatta ilk yarım saat ortada bir oyun izledik.Insua'yı çok beğendim.Açıkcası hiç de ilk maçına çıkmış gibi oynamadı.Kademelere girdi,savunmaya yarıdım yaptı,gerektiğinde hücumda bile rol aldı.Misimovic hazır değildi ancak ilerleyen zamanlarda daha iyi olacağını gösterdi.Tabi takıma alışması da lazım.Ali Turan yerine ilk 11'de Sabri'yi görmek isterdim.Şöyle uzaklardan şut çeksin özledik :D Kewell çok iyiydi.Onu göndermeyi düşünenler bir de o olmasa ne yapardık onu düşünsün.Golünü de attı çıktı aslanım.Helal olsun.Elano vasatı aşamadı.Ama daha iyi olacak.İkinci yarıda oyuna Aydın ve Sabri'nin girmesiyle biraz oyun biraz hareketlendi.İkinci yarının başındaki mücadele güzeldi.Keşke 90 dakikaya yayabilseydik.Pino da oyuna girdikten sonra top kontrolü ve hızıyla umut verdi.Rijkaard'a güveniyorum.Takıma inanıyorum.

Şuna da değinmeden bitirmek istemiyorum.Resmi site 1000 kere açıklama yapsın,hiç bir açıklama Metin Oktay'ın ölüm yıl dönümünde sahaya parçalıyla çıkılması lazımdı.Hiç bir şey dün parçalıyla sahada olmamamızı açıklayamaz.Bunun tamamen yöneticilerimizden kaynaklanan bir sorun olduğunu düşünüyorum.Antep'e deseler, biz parçalıyla sahaya çıkacağız siz beyaz formayla gelin ; hayır mı diyeceklerdi ? Büyük ayıp yaptıkları.



  Golü atan : Oktayy... Metinnn !...

13 Eylül 2010 Pazartesi

Ruhun Şad Olsun Metin Oktay !


İzmirli bir genç...

Adı METİN...

Santrafor diye geldi GALATASARAY'a...

Ama O bir futbolcu değildi , herşeyin ötesiydi..

Ona Gol at dediler , yağmur olup yağdı...

Top oyna dediler , Futbolu sanat yaptı...

Olamaz , yapılamaz denilen ne varsa onunla gerçek oldu...

Tribünler ayağa kalktı...

Şarkılar bestelendi üstüne...

" Meşin topun Kralı ...Goller goller sıralı...

Ağlar bile delindi... METİN topa vuralı..." diye

Golün Şiirini ,

fakat SEVGİNİN kitabını yazdı...

Bebekler O'nun adıyla doğdu...

Adeta bir Sevgi Deniziydi...Yetmedi Okyanus oldu...

Taraftarı iki direk arasından çıkarıp inanılmaz bir Sevgi seliyle ,

dalga dalga tüm VATAN'a yaydı...

Adı ve Sevgisi kuşaktan kuşağa akmaya başladı...

Çünkü gerçek golü kalelere değil ,

insanların gönlüne atıyordu...

Krallığı soyağacında arayanlar yanıldı ,

onun yüreğindeki ASALET

TAÇSIZ KRAL olmasına yetiyordu...

Milyonların sevgilisi ,

hükmünü kalplere kurdu , topraklara değil ...

Adamlığı öğretti , çıkarları değil...

Taraflı tarafsız herkesi aşık etti kendine...

O' da aşıktı ama,

Ne dünya malına , ne de paraya...

Sadece GALATASARAY'a...

Karşılıksız kalmadı bu Sevgi...

GALATASARAY'da O'na bağlandı...

Öyle bir tutkuyla sevdiler ki birbirlerini

ASLA ayrılmayacak bir bütün oldular...

Aradan zaman geçti ...

Tarih 13 Eylül 1991 'de...

Saatler durdu...

Şimdi aramızda yok ; öldü diyorlar...

TARAFTAR'da diyor ki...

O...FAKİR babası METİN...

O...SEVGİ adamı METİN....

O...KRALIMIZ METİN...

O... METİN OĞLU METİN...

O...GALATASARAY'ımın METİNİ...

O...METİN...GALATASARAY...

Kalk METİN' im kalk...

KRALLAR ÖLMEZ...

Kalkmasanda...

Taraftar SENSİZ...

GALATASARAY SENSİZ...

Hayat SENSİZ asla olmayacak...

YEMİN EDİYORUZ...

Kıyamet kopana ,

son GALATASARAYLI ruhunu verene kadar ,

HEPİMİZ METİN , HEPİMİZ OKTAYIZ !

Gurur Duyuyoruz Sizinle !


Türkiye sizinle gurur duyuyor !
Hepinize sonsuz teşekkürler !

11 Eylül 2010 Cumartesi

Osmanlı Tokadı




Blok değil bu Osmanlı tokadı !

Finaldeyiz !

Ötesi yok değil mi ?

Son 4 saniye ömrümden ömür gitti.Sanırım 10 yıl yaşlandım :D

Bize bu sevinci yaşatan 12 Dev Adam'a,tedaviyi reddedip takımı yalnız bırakmayan Bogdan Tanjevic'e,teknik ekibinden tut sağlık ekibine kadar herkese binlerce binlerce teşekkürler! İNANIYORUZ !

İşte o son 4 saniye :


Bekle bizi ABD! Geliyoruz !!

''Allah'ım ne olur bitmesin bu rüya,
Şampiyon olmadan uyandırma..''

10 Eylül 2010 Cuma

Fifa mı Pes mi ?

Yıllardır tartışıyoruz ya bunu, hangisi daha iyi diye. şahsen Pes oynamayı daha çok sevenlerdenim.Ama sanki bu sene birşeyler değişecek.
Öncelikle Fifa 11'e bakalım.En dikkat çeken yenilik kaleci kontrol imkanı.Ama bununla kalmamışlar artık futbolcularımızın karakteristik özelliklerim olacak,bunun oyunu daha gerçekçi kılacağını düşünenlerdenim.Bir de 'Pro Passing' adı verilen gelişmiş bir paslaşma sistemi var ki eğer trailerdaki gibiyse gerçekten mükemmel.
Pes 11'e baktığımızda, Türkçe dil desteği cezbediyor.Şu eklendiği söylenip pek kullanamadığımız 360 derece özelliğini kullanabileceğimizi söylüyorlar.Tabi karakteristik özellikler Pes'de de var ama Fifa kadar geniş değilmiş. Çalımlarda 1000 yeni animasyon olacakmış.Bir de göze çarpan 'Stadium Edit' özelliği var, bununla da stadyumları düzenleyebiliyoruz.

Trailerlara bakacak olursak, kesinlikle Fifa derim.Ama yllardır Pes oynayan biri olarak Pes'i de bırakmak istemiyorum.

Demoları oynadığımda kesin karar vereceğim.Fifa'nınki 16 Eylül'de,Pes'inki 15 Eylül'de çıkacak.Bir hafta daha bekleyelim.

FIFA 11 Trailer - Gamecom '10



* Herşeye rağmen kaleciyi kontrol etmek istiyor muyum ?
- ''Evet.İstiyorum!! ''

Azıcık ağlasam ?


Hani kalabalığın içinde yapayalnızsındır ya.. Hani ağzını açarsın bağırmak için avaz avaz, sesin çıkmaz ya.. Hani ruh bedenden ayrılır ya bazen..
Yazarsın satır satır,sayfa sayfa.. Yine anlatamazsın.. Daha çok yazarsın.. Yine anlamazlar..
Ama bir ses der içinden : ‘’ Yaz!”. Ve sen güvenirsin hep iç sesine.. Hep dinlersin.. Anlamazsın neden olduğunu.. Sorarsın kendi kendine..Yine o ses : “Sus!”.
Hangi kalem yeter içimden gelenleri yazmaya ? Hangi kağıda yazarsam içimdekileri okuyabilirsiniz ? Kime anlatsam,kime ?..
Ah dur bir dakika.. Dede ! Sen anlarsın.. Hep anladın.. Boğazımda düğümlenen kelimelerin nedeni ne dede ? Neden haykıramıyorum ? Tutuyor bir şey.. Tam çıkacak diyorum, bir inilti bile çıkmıyor.. Dede neden ? Sen bilirsin.. Hep bildin.. Cevaplayamadığım bir sürü soru var dede.. Cevabını nerede arasam, karşıma daha çok soru çıkıyor dede.. Sen cevaplarsın.. Hep cevapladın..
Dede !
Dede şimdi neden susuyorsun ? Neden konuşmuyorsun dede .. Ah doğru ya .. Daha kavuşamadık.. Biraz erken olmadı mı bu ayrılık dede ? Hani üniversiteye gittiğimi görecektin ?Ben üniversiteye gideceğim, sen nerdesin ? Hani çok sıkıldığımda dersleri kıracaktım da dondurma yemeye gidecektik ? Bir sürü dondurmacı açıldı ,sen nerdesin ? Sen yoksun ya,tadı yok hiçbir şeyin .. İstemiyorum artık dondurma almak..
Tenin gül kokardı ya dede, toprağın da öyle.. Mis gibi.. İçime çektim,çektim, çektim .. Senin kokun.. Dokundum toprağına,öptüm... Ellerin gibi değil dede.. Bana neden sarılmadın.. Bayramlarda sarılırdın bana.. ‘’ Bak bir bayram daha geldi,büyüyorsun canımın içi..” derdin.. Bu sensiz kaçıncı bayram dede ? Daha kaç bayram sensiz geçecek ? Gittiğinde çok küçüktüm be dede.. Daha o zamanlar derdin torunum doktor olacak diye.. Bak oluyorum,doktor oluyorum dede ! Ama zaten biliyorsun değil mi (:
Gördün ; yanına geldiğimde de ağlamadım dede, söz verdim ya sana.. Üzülürsün diye ağlamadım.. Sözümü tuttum.. Hepsini tek tek tuttum dede.. Tek tek..
Çok özledim seni.. Çok.. Rüyama gelmiyorsun ne zamandır .. Kızdırdım mı seni ? Yanlış bir şey mi yaptım ? Binlerce kez özür dilerim her ne yaptıysam,gel ne olur.. Bugün gel..
Dede bir şey isteyebilir miyim senden ? Gözlerim doluyor seni düşününce, ağlayamıyorum .. Bir kerelik sözümü unutsan, bu kez ağlasam ?
Azıcık ağlasam ?
Cansu.
Seni seviyorum dede !.. Çok seviyorum !
Sensiz geçen 13. Senem.Bilmem kaçıncı bayram..


9 Eylül 2010 Perşembe

Dönüş vakti !


Çok dolmuşum galiba .. Sahi ne zamandır yazmıyorum ?
Anlatacak o kadar çok şey var ki.. Nereden başlasam,nasıl anlatsam.. Ruhum yorgun bu aralar.. Nedenini bilmediğim bir yorgunluk var üstümde, sarmış bedenimi.. Bakma öyle.. Bilmiyorum gerçekten.. Bilsem anlatırdım..
Ne olursa olsun dönmek güzel ..(: Özlemişim yazmayı.. Neden bırakmıştım ki ? Hatırlamıyorum :D
Sabahki mezarlık ziyaretim hatırlattı bana yazmayı.. Nasıl unutabilmişsem artık..
Dönmek çok çok güzel ..
İstanbul bayram sabahına uyanacak.. Mutlu bayramlar yaşasın herkes (:
Uyumak için erken değil mii ?
‘’Gidip kaldırımlara şarkılar söyleyeceğim..’’